İnsan ancak hayalleriyle yaşar ve biraz yaşamaya başlayınca tüm hayallerini kaybeder...VOLTAIRE...

26 Şubat 2011 Cumartesi

Aforizmalarına AĞla...

   Sevginin dostluğunu kabullenip,doğurduğu acılara sahip çıktım.Niye mi?Sürüldüğüm toprakların yeni bir kıta olduğunu keşfedemeyecek kadar sarhoş ve bitabdım.Yaşayacağım bir evin hayali içindeyken kaldırımların hasretini duyumsamak nedir bunu bilemezsin;bilemediklerini anlatmayı ben mevsimlere bıraktım...Korkularımın hepsi birden deri değiştirdiler;senin ya da sevdan için değil,delilikte...Çünkü bilirsin ya,onlar seni onunla sevdi(ler)...Öğütlere kulak vererek sevdim seni;annem şevkati öğretirken,babam sevda uğruna söylenen mert vecizeleri sürükledi.Bakışlarımın yelkenlerini,sevgilerimin küreklerini çoktan serdim,çekip gittim.Yeni ufukların getireceği rüzgarları,onun getireceği dalgaları istemiyorum.Ben senden fırtınaları,anaforları,girdapları istiyorum.Sert denizlerin yoğurduğu hamurların lezzetini ve tuzunu ben bilirim...Yalın ayakların çıkardığı seslerden ürkmeyi bıraktım,en saf haliyle damarlarımı açıyorum sana...İçinden akıttığım kanların kalbime gitmesine ise bir son veriyorum;öyle ya sen gittikten sonra damarlarım eskisinden daah da dar.Sarhoşluğu kendine güvenen bakışların anlayamaz,ıslanmış gözleri silmenin gerekliliğini de...Gölgelerin içinden süzülüp gelen hayaletlerle olan ahbaplık,senin dilin,bakışın,kalbin ve aklın arasındaki samimiyetten çok daha öte...Bunu da anlayamadın,bu yüzden seni sana bıraktım.
   Ellerimle doğumuna tanık oldum,dağlara,tepelere koşmana da...Düştüğünü de ,sendelediğini de gördüm.Soğuk suları kana kana içtiğini de...Şimdi ne yapıyorsun?Ölü doğmanın getirdiği ruhsuzluğu yaşıyor,buz gibi suların ellerini yaktığını hissetmiyorsun bile.İlk kalbi verirken,ölümsüzlüğü anlattığımı asla bilemeyeceksin,sonradan edindiğin tüm kalpler senden birer canı alıp götürecekler.Çok sevdiğin insanların hepsi senin yüzüne çaresizce bakacaklar,sen onlardaki çaresizliği üstüne bile alınmayacaksın;içindeki öykünün bir rüyaya sunulan ağıtlar olduğunu asla anlamayacaksın.İsmimi bulamayacağın yerlere saklayacak,hediyelerini verirken açtığın çekmecelerden beni uzatacaksın ve sen ,sen bunu anlamayacaksın.Elindeki çizgilerle fal bakacaksın,belki geleceğine de ama unutma,o çizgilerin anlattıkları,senin üstünü karaladıklarına attığın çentikler olacak...Okuduğun kitaplarda anlayamadığın yerlerin altını çizmelisin ve rüzgarı dinlemelisin;çünkü ben ılık rüzgarlara söylenmiş destanların kahramanıyım.Bunu da anlamayacaksın,bu yüzden boş sokakları sana bıraktım.
   Gözyaşlarının içinde hapsolmanın çaresizliğini ve yalnızlığını kaderin olarak yaşıyorsun.Yelin alıp götürdüğü küllere,savrulan alevlere tanık oluyorsun.Yokuşlardan aşağı inerken ardına bile bakmıyorsun;çünkü ne bir hikayen ne bir kahramanlığın ne de bir destanın var.Tanık olabileceğin durumların sanığı olmaktan yoruluyorsun;maktüllerin psikolojisini geri geldiğin yerlerde arıyorsun ve yakalanıyorsun.Sevdanın kelepçeleri takılıyor kollarına,çok sıktığı için istemiyorsun.Kafana yediğin darbeler,konuşman için yapılan baskılar seni hiç yıldırmıyor;çünkü sen özgürlüğün tadını hep kafeslerde alıyorsun.Uçamayan kuşların acizliğini yaşıyorsun,sonsuzluğun verdiği hisler varken baktığın zeminlerden anlam çıkarıp onu düşünüyorsun;sen gökyüzüyle ne zaman dost olacaksın?Sen kendini uzun yolların koynuna atarken,onların seni geri getirmeyi bilmediğinden hiç bahsetmiyorsun.Siyah beyaz bir öykünün içindeki renk olamazsın.Bunu da anlamayacaksın,bu yüzden ab-ı hayatı sana sundum...



                                                                                   SEVGİNLE KAL...

22 Şubat 2011 Salı

   Bir yokuş...Çıktıkça tükeniyor,um...Bir sıcak;dokundukça ürperiyor-um...Bir giz;paylaştıkça çözülüyor-um...Bir kelebek;hissettikçe uçuyor-um...Bir sen;sevdikçe büyüyor-um...

10 Şubat 2011 Perşembe

Yazılmaması Gereken Ne....

   Hayata 'tek başına gelip,hayattan tek başına giden'lerden olmayı hiç istemezdim.Herkesin bir yerinden çekiştirdiği fırtınaların tam ortasına düşmeyi ise hayal bile edemezdim.Ne duygularım kar ediyor,ne de yazdıklarım...İçimden geçenler hep bir yansıma,hep bir sızıntı diye düşündüm;değilmiş.SENİ YANIMDA GÖRMEYİ İSTEDİM.
   Kollarımın kimlere sarıldığına,ayaklarımın sensizlikle dolu numaralarıyla attığı adımlara,soluduğum havanın senin de soluduğun şey olduğuna kendimi bir türlü inandıramadım.Kaldırdığım kadehlerde,ısmarladığım mutsuzlukların tariflerinde hep seni buldum.Bir göze doğru baktığımda seni çizgilerle sınırlayan o kalem satırlarını göreceğim diye korkarak yaklaştım ve kör oldum.Nağmelerin  cıvıltılarındaki mutluluk çağrılarını işitmemek içinse sağır...Yapım eklerinden nefret ettim;'yalnız' gibi bir kelimeyle kendimi anlatırken -lık ekine ihtiyaç duymama sebep olmamalıydı;iki ismi yanyana getiren isimlerin gizemini çözmeye çok yaklaşmıştım ki kendi isminde başardığın o birleşmeyi,iki farklı isimde yapamadığını gördüm.SENİ YANIMDA GÖRMEYİ ÇOK İSTEDİM.
  Bir yaş daha büyümenin ikimize de faydası yok;kalbime de olmadığı gibi...Yönümü bulamadığım anlarda dizginlerimi kimin tuttuğunu nasıl görebilirim?Belki bir şiir,belki bir şarkı,belki de bir resim bırakabilirdin bana fakat hatıralar hiç mi hiç olmadı!Bir başka  sene için çentik eklediğim hayatımda anıların,saçın,kokun ve özlemin ne beni ne de seni tamamlayacak bunu biliyorsun.Benim yaşadığımı ne halkalarımdan ne de kabukların üstündeki ifadelerden anlarsın;benim yaşadığımı ancak aldığın nefesin süresi içinde anlayabilirsin;nerede,nasıl,ne zaman yaşadığım ise atan kalbinde gizlidir.SENİ YANIMDA GÖRMEYİ HEP İSTEDİM.
   Ne duyguların ne de hislerin tercümanı olur sevgilim;mütercim olmak için yola çıkan aşık,senin dilini çözmeye çalışırken kül olur kaybolur.Bir çöl fırtınasının,düşen bir çığın,esen bir tayfunun içinde kendimi kaybetmek istedim;kim bilir belki sana olan aşkımı duyabilmen için onlara ihtiyacım var.Arşınladığım yollar,yazdığım yazılar belki de kırdığım kalpler hep sana ulaşmak için,bunu bil yeter.Ve ihtimallerle beraber SENİ BU GECE YANIMDA GÖRMEYİ İSTEDİM.
   Unutma sevgilim;ne sarhoş gözleri aşkın şarabıyla tanışmamış gözler anlayabilir,ne de buğulanmış bu gözleri parıl parıl parlayan güneşli gözler...