Bir ada düşün!Hayır;emir kipi kullanmıyorum...Düşlerinde gördüğün,hissetmeye çalıştığın hep bir 'ada'...Bir adaya sıkışmış gibi hissediyorsun kendini...Gemilerin uzaklardan geçerken,içinde sürülen hayatın zorluğu seninkinden fazlayken,hep bir yardım bekliyorsun.Turkuaz rengi o sulara kendini bırakmayı denedin mi?Her insan,attıkları kadar tuttuklarından da mesuldur;bu yüzden herkese 'atıp tutma' demeyi çok istemişimdir.Sana verebileceğim tavsiyeler olabilir mi acaba?Bir ada istediğini söylüyordum.9.senfoninin iniş çıkışları gibi her gece tüylerini ürperten sesler duyuyorsun,bunları tanıımlamak isterken dikkatle dinliyorsun,çok sevdiğin kuşları bile öttükleri için sana çok saçma gelmeye başlıyor.Suya bakınca dibini görmek seni hiç rahatlatmıyor;derinlerde olan biten hayattan korkuyorsun.Gözlerinde söndürdüğün hayatın seni alev alev yanan hayatlardan uzak tutuyor.Hindistancevizlerinin altında oturuyorsun,gölgesi sana kıvanç dolu gelmiyor.Adanın içlerindeki tepelerin eteklerindeki çamları istiyorsun,gidemiyorsun.Denizi görmek istiyorsun,gemileri,martıları,özgür olan her zerreyi...Kuşlardan korkuyorsun!Şu yazıda beni bırak,seni istediğim gibi yaratayım...
Eline,kırık bir saz niteliğindeki kalbini alıyorsun.Her gün o tropik sularda yıkamaya çalışıyorsun onu;çitiliyorsun ne bir kir çıkartabiliyorsun ne de bir günah...Sen yedi günahın,yedi günün hesabını ne zaman yapabildin?Yediden yetmişe her şeyi kaybetmenin sebebini kendine mi soracaksın,sayılara mı?Beraber olduğumuz günler hatırlıyorsun,o zaman da adalara bakardın;fakat kendini Titanic gibi hissederdin.Roller zaman içinde değişiyormuş,bunu da öğrendin!Çaresizsin;avladığın balıklar,yengeçler seni doyurmuyor.Büyük balığa kudretini küçük dediğin balıkların verdiğini öğrenme fırsatını yakaladın;buna sevinmeliyim....Beni hiçbir zaman yanında götüremedin;öyle olsaydı baktığın o enginliklerde beni boğmak istemezdin.Gözlerini boğ,saçlarını boğ,ellerini boğ,ama kendini sakın engin denizlerle bir tutma...İlk haftanda yüzmeyi denedin;pekala çok ileri gidemedin...Geri döndüğünde dalgaların hiddetlendiğini gördün;dalgaların sana doğru hızla çarptığını,oturduğun sahile vuruşlarından anlayabilirsin fakat....Görmüyor musun onlar bile seni gördüklerinde hiddetlerinden kendilerini kaybedip,yok ediyorlar.Thetis gibi hissettiğin günleri anıyorsun,Akhilleus yaratmıştın,bu doğru...Bir farkla: Bana verdiğin ölümsüzlükten sonra kendi kalbini yıkamayı unutmuşsun galiba;oradan yaralandığını çok sık görüyorum...Seni izliyorum ben; her gün her gece,dem-be-dem...Aşkı yaşadığını zannediyorsun,şu ıssız adada bile...Çok gençsin,çok toysun küçüğüm...Hatıralarımızı kime anlatacağız?O yalnızlıkta,dilden dile dolaşması gereken bir destan oluşturmayı başarabilecek misin?
Aşkın 'akustik' halini mi çalacaksın?Adada,ıssız,yalnız...Sahil şarkılarından oldum olası hoşlanmadığımı biliyorsundur,bu yüzden bir daha sakın deneme!Belki 'beni' çalıp gidebilirsin;sahilde yaktığımız ateşin etrafına oturduğumuzda kalbimi onun içine atacağım,sen gittikten sonra orada uzanacağım ve seni o adada bensiz,hissiz,üç tarafın denizlerle bırakacağım;evet,seni yarımadaya bırakacağım.Geçecek tek bir yerin,ilerleyecek tek bir çıkış noktan olacak ve orada benim oturduğumu göreceksin.Zamanın herhangi bir noktasında geçmeyi başaramadığın 'ben',heybetimle senin karşında duracağım.Göreceksin ki,denizler seni anlayacak.Sonun kötüye varacak,sıtmalara yakalanacaksın.Ellerin uzanacak,eteklerime tutunacaksın...Daha çok toysun küçüğüm;ne bu hastalıktan ne de illetlerden kurtulabileceksin.Hayal edemedin,hep berbat,işkence diyetli rüyalar gördün,seni uyardım,yapamadın...Sen yeni doğduğunda kulağına benim ismimi fısıldamışlardı;biraz büyüdün,anaokulunda ilk hecelerini benim baş harfimle oluşturdun.Okula başladın;ilk yazılarının başlığının ilk harflerini büyük yazmayı bile bilmezken,beni nasıl büyüteceğini bilerek okudun.Lise yılların sana gelen buhranların vızıltılarıyla dolu geçti;gençliğinin ilk çağlarını cesur yüreğinle,benimle yaşadın.Üniversiteye gitmeyi anlamsız buldun,seyahatlere çıktın,her köşeyi geçtiğinde benimle buluştun.Şimdi ise yaşlanıyorsun sevgili,buı adada yalnız,ıssız,sedasız...Kendine savaş aletleri yapıyorsun galiba,beni gördüğün yerde vuracaksın,böylece o kara parçasına tutunup özgürlüğüne kavuşacaksın.Planlarınla ilerliyorsun...(DEVAMI GELECEK...)Sen geleceksin...